14 Aralık 2015 Pazartesi

Kesilmeyen depresyon atakları ardından

İki şekerli çayım,sigaram ve kulağımda Scorpions yazıyorum yine..Tekrar tekrar alınan ve vazgeçilen ve hüsranla sonuçlanan kararlar silsilesi hayatım.En azından öyleydi.Büyük bir uyanış bekliyordum;ne için olduğunu bilmeden. Uğradığım haksızlık (lar), pek çok kişinin bana sırt dönmesi ve benim tam anlamıyla kaybolmam. Uzun bir süre hem de çok uzun bir süre kayıptım.Kendi içimde ,düşüncelerimde,kararlarımda,duygularımda...günü kurtararak yaşıyordum..boş,tembel,uyuşmuş,düşünmeyen ve mutlu..mutlu olduğunu zannederek. Hayallerimi dizginleyememiş,hayal kırıklıkları bitmeden üstüne yenileri eklenmişti.

Nasıl çalışkan bir kızdım oysa,nasıl da özür ve bağımsız bir kadın olma hayallerim vardı.Gerçekten özgür..düşüncesinde,karakterinde..Ben bilim insanıydım..Ben inançlıydım..Güzel ve dinçtim..Hepsi çok uzağa gitmiş gibi görünüyor (du).

Onbeş yaşımda (demiştim daha önce) bu yaşımdan daha fazla olgundum.Kendime de çok haksızlık etmek istemiyorum çünkü başaramadıklarım yanında mesela birikim yapmayı öğrendim,iyi bir çevre edindim .

Aşık oldum,konuşamadım bile.O evlendi ve hiçbir zaman da bilemez.Aşık oldum..Uzaklara gitti ve iki iyi arkadaş olarak kaldık (öyle zannediyoruz)..Herşeye boşverdim,internette "özgür" olarak takıldım ve midem kaldıramadı bir süre sonra..Flört etme ihtiyacı bile sıkıcı gelmeye başladı. Ruh halimdeki değişiklere şaşırıp kalmaktan onları düzene sokmayı düşünemedim bile. İnsanlara odaklanarak yaşamaktan kendi hayatımı ne kadar ertelediğimi fark edemedim...Sevilmek ve kıymet görmek istiyordum ve yeterince çabalamıştım ama ne kıymet ne saygı ne de o istediğim sevgiyi buldum..Geçip giden o arkadaşlıklar geçip giden o ilişkiler gibi hayatımda geçip gitmişti sanki. Durağanlığım,kırgın gülüşüm,içtiğim sigaralar,inatla odamdan çıkmayışım annesine küsen çocuk gibi hayata küskünlüğümdendi. Arada bir kafamı çıkarıp benimle ilgilenecek mi diye beklerken aslında hep o odada bir ceza çektiğimi anladım; benim inadımdan kendi kendime verdiğim bir cezaydı bu ve annemin bundan haberi bile yoktu.

Geçen gün yine internette "herşeyin bittiğini düşündüğünüzde işin içinden çıkma yolları" diye bir galeriye denk geldim ve yazdım her birini..İnsan 31 yaşında hayatını yeniden gözden geçirir mi? Geçiriyor işte..Ben nereye gidiyorum diyor..Çevremdeki tüm tanıdıklar birer birer evlenip çoluk çocuğa karışırken ben şaşkın bir şekilde iç geçirirken kendimi"acaba gerçekten istiyor muyum ki?" diye düşünürken buluyorum.Bir çocuğum olsun istiyorum ;o ayrı ama neden bilmem evlilik fikri çok ürkütücü geliyor..Neden bilmiyorum..

Onlarca kez yazdım ,karar verdim,uyguladım,yapamadım..Yine deneyeceğim belki yine başarısız olacağım ama yine deneyeceğim..Tembellik ve üşengeçlik üstümden kalksın diye de değil,birilerine birşey ispat etmek için de değil..Artık içimdeki kadınlar bu duruma tahammül edemediği için.. Ne olacak,nasıl olacak hiçbir fikrim yok.Denemeye devam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder