Geçenlerde sırf evlenmek için evlenen bir arkadaşımı ziyaretim sonunda aklıma geldi bu. 30 lu yaşların ve kendisine olan ilgiden,isteklerinin yerine getiriliyor olmasından dolayı "evli olmak" için evlenmişti ve şimdi yeni kimliği ve yeni evi ile o kadar meşguldü ki bir sene öncesi ona asır gibi geliyordu (hala buna şaşıyor olmamalıyım ama şaşırıyorum)Ona göre adam gibi adamdı ve ben kimseyi beğenmiyordum.Peki bana göre adam gibi adam kimdi? Kendi kıstaslarında (olumlu yahut kaçırılmayacak parça) uygun kişiyi neden beğenmiyordum?
- Ben ki çalışma hayatının ne zor olduğunu ,erkeklerin içinde çalışan birisi olarak neleri göğüslemem gerektiğini öğrenmiş birisiyim (çalışma hayatında kadın olma kartını oynamayacağım ama cidden zor) ve buna rağmen en az şikayetle çalışıyorum. Buna karşın hayatın her alanında işinden,çevresinden vs vs şikayet eden adamları istemiyorum...
- Eskiden beri para biriktirme huyum vardı.Her zaman hesabımı bir şekilde bildim.Evimi aldım,en iyi yerlerde yemeğimi yedim,tek başıma tatile de gittim.Bunun yanında 30 larına gelmiş bir erkeğin hiçbir birikimi yoksa ve bir şekilde ailesinden destek bekliyorsa (ciddi konularda tabi ki aile destek verebilir ama bir zahmet kredi kartı borcunu öde) o adam SORUMLULUK sahibi bir eş olmaz canım,O-LA-MAZ!. Evlilik onun için zincirlere vurulmak olur sadece.
- Birini çok çok severek ,aşık olarak evlenemeyebilirsin! Bence gayet doğal bir durum bu.Önemli olan aynı frekansta olmak.Bazen sevgi hiç beklemediğin şekilde ortaya çıkabilir.Sevgi zannettiğin ise karşı tarafın saygısızlığı,özensizliği yada şiddetiyle çok kısa sürede yok olup gidebilir.
- Çorabının yerini bilmeyen bir adam bana KADIN DEDİĞİN YERİNİ BİLECEK diyemez!Üzgünüm ama diyemez!
- Evli bayan arkadaşlarımın konuşmalarını dinliyorum (evet herşeyi konuşuyorlar) .Nasıl kısa süreli olduğundan,canlarının acıdığından,pis kokmalarından...şimdi bunlar karşılıklı tatminsizlikler de olabilir.Yani belki bir kısmı kadından kaynaklı sıkıntılar da olabilir ama çoğunluk böyle!Bu konuda ahkam kesebilecek son kişiyim tabi ki ama şöyle bir şey düşünüyorum.Eğer bu kadınlar "kadın" olarak mutlu edilemiyorlarsa dilleri çatallaşıyor,kimse mutlu olmasın istiyorlar yada evde huzursuzluk çıkıyor en basitinden (her şey yolundayken sırf kendi istediği olsun,dizginleri elinde tutmak için huzursuzluk çıkaran kadın da var ;o ayrı). böyle bir evliliğim olsun istemezdim.
- Evlendiğinde bir de yukarıda bahsettiğim bir güç savaşı olduğunu görüyorum genellikle.Benim ailem senin ailen gibi saçma sapan yerlere varacak savaşlar hem de! Buradan başlayarak taktikler,oyunlar, kandırmacalar, trip atmalar başlıyor...Düşünüyorum da sürekli böyle bir ortamda olmayı kim ister ki?!
- Evlendiğin zaman artık BEN olmaktan çıkıp BİZ oluyorsun ;burası tamam! Ancak kendime ayırabileceğim ufacık bir zamanım bile kalmıyorsa ve %100 O'nun annesi olursam ne olur? Ki maalesef yemekten sonra kendi tabağını bile kaldırmaya üşenen o kadar çok erkek var ki..Aslında bunun için onlar suçlu değiller;anneleri suçlu çünkü öyle yetiştiriyorlar. "Aman oğlum bir şeye dokunma ben yaparım,ben ütülerim,ben yediririm". Bu örneğe çok benzeyen iki erkek kuzenim var.Biz kızlar her şeyi kendimiz yapmışken bu paşalar böyle şımartıldığı için 30 larında hala babaları tarafından destek görmeden yaz tatiline bile çıkamıyorlar! Acınası bir durum..
- Evlenen çiftlerde gördüğüm bir durum var. Adamlar ister halı saha maçı olsun ,ister maç izleme olsun veya benzer başka sebeplerle erkek erkeğe(!) akşam dışarı çıkabiliyorlar ama kadınlar hep evde ,hep ama!!! Belki ilk bakışta çok normal ,ne var bunda diyebileceğin birşey ama o adam bir şekilde stresini atabiliyor sen ise evde yalnız veya çocuklarla oluyorsun yine..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder