14 Şubat 2019 Perşembe

14.02.2019

Küçük zaferler ardından eski döngüye düşmek en büyük kabusum. Değişmeyenleri görmek , herkesin hayatında bir şeyler azalıp artarken kendimi yerinde sayıyormuş gibi hissetmenin verdiği mağduriyet. Ne kadar güçlü olmaya çalışsam da yada en azında dik duruş göstersem de arkamdan birilerinin bana güldüğü yada daha kötüsü acıdığı hissinin ensemi buz etmesi tahammül edilemez.


Bir kopma olacak bu belli.Nasıl,ne zaman yada nelerden vazgeçerek bilmiyorum. 30 lu yaşlardan sonra zor geliyor onu biliyorum.Yoksa niye hala olmayacak şeyler için debelenmeyi bırakmadım. Kol gibi kredi borcum varken işten ayrılamam. Daha da kötüsü işe olan inancıma bir şeyler oldu. O kadar çalışma karşılığında "hani hiç mi iyi bir şey olmaz" dediğim noktadayım. Böyle öğretilmemişti oysa ki. Çok çalışırsan,emek verirsen,sebat edersen başarılı olacaktın. Hiç de öyle değil. Sorumluluk almayan,çalışmayan , -mış gibi yapan çoğu kişi ünvan,makam,para sahibi ..Her şey bir kenara "saygı duyulan" kişiler.. Ben mi yanlış yetiştirildim?  İçimde bir kırgınlık var. Depresyon değil bu;biliyorum. Kendimle ilgili kötü hissetme durumu değil. Bana yalan söylenmiş gibi hissediyorum. Kandırılmak gibi.

Sadece iş değil hayatın her alanında öyle sanki. Bağıra bağıra doğruları söylesem de ailem bile beni ciddiye almıyor.Belki bir tek ablam. Sanki beni bir tek o dinliyor.Duvara konuşmaktan farksız. Bunu fark etmemin nedeni de şimdilerde sesimin çıkmaya başlaması.Ben hep söz dinleyen bir kızdım. Karşılaştıkları bu yeni kıza alışkın değiller. Soru soran,hayır diyen,aynı düşüncede olmayan bu aykırı otu itti onları.Kendi doğrularına saygı duyuyorum ama benim hayatımı BENİM yaşadığımı unutuyor gibiler.Kızamıyorum da ;aramda 30 yaş bulunan insanlara nasıl kızayım. şimdi doğurmuş olsaydım benim çocuğumla aramda 34 yaş fark olacak...

Dedim ya hayatın her alanında bir kırgınlık var. Güzel şeyler,iyi insanlar beni bulmalıydı;olmadı.Niye olmadı diye sormaktan kendimi alamıyorum. İlk önce suçu kendimde aradım.Sonra değiştirdim huylarımı ama belki de algıda seçiciliktir hala (bana göre" hiç hak etmeyenlerin mutluluğunu ve başarılarını görmek kıskançlıktan öte bir hissiyat yarattı.Daha kötüsü de buydu zaten.

Elbette düzelirim.Elbette uzun bir "boşver" diyerek ne yapmaya çalışıyorsam devam ederim. Ancak şimdi anlıyorum ki o kırgınlık duygusu geçmez. Belli bir şekilde somut bir kazanım olmadığı müddetçe ,herhangi bir alanda herhangi bir şekilde, o duygu mıh gibi kalacak.

2 yorum:

  1. bu yazımı okumanı tavsiye ederim. https://yorum501.blogspot.com/2019/05/insanlar-savastan-kacyor.html

    hem kredi borcu olsa ne olur ödeme olsun bitsin hapis yatmıcan bişe yapmıcan bırak kalsın. bir sağına soluna bak borçsuz insan mı var.

    benimde borcum var babamında ödemiyoruz sadece telden arıyorlar başka bişe yaptıkları yok. bunlar senin suçun değil devletin suçu.

    YanıtlaSil
  2. doğrudur ama insanın kendi gündemi de oluyor işte böyle...Ne yaparsan yap o kalıyor bir yerlerde

    YanıtlaSil