28 Aralık 2015 Pazartesi

28/12/2015

İş yerinden iki günlüğüne izin almıştım;üstüne de haftasonu ,iyi bir tatil olacaktı (güya).. Bardaklar dolusu kahve,sigara ve internet başında takılarak kendime acıyarak geçti.Kendime küfrederek uyandım bugün yine.Belki içilen o kadar kahveden uyuyamadım bile...Neden olduğunu bilmediğim halde kendime acımaya devam ediyordum..

Bu sabah bir telefon geldi.en yakın arkadaşlarımdan birinin annesi ölmüş.."Can arkadaşım,bacım yetiş,annem gitti" dedi bana.Bana dedi bunu..Ben ki kendine acıyan,ben ki kendine hayrı yok ama birileri için önemli,ben ki olmayan dertlerin tasasını çeken asıl dertleri olan insanları görmeyen..

Ne kadar riyakarım,ne kadar safım,ne kadar bencilim ve ne kadar tembelim...

Kendimden utanıyorum ama artık bunu bitiriyorum..

14 Aralık 2015 Pazartesi

Kesilmeyen depresyon atakları ardından

İki şekerli çayım,sigaram ve kulağımda Scorpions yazıyorum yine..Tekrar tekrar alınan ve vazgeçilen ve hüsranla sonuçlanan kararlar silsilesi hayatım.En azından öyleydi.Büyük bir uyanış bekliyordum;ne için olduğunu bilmeden. Uğradığım haksızlık (lar), pek çok kişinin bana sırt dönmesi ve benim tam anlamıyla kaybolmam. Uzun bir süre hem de çok uzun bir süre kayıptım.Kendi içimde ,düşüncelerimde,kararlarımda,duygularımda...günü kurtararak yaşıyordum..boş,tembel,uyuşmuş,düşünmeyen ve mutlu..mutlu olduğunu zannederek. Hayallerimi dizginleyememiş,hayal kırıklıkları bitmeden üstüne yenileri eklenmişti.

Nasıl çalışkan bir kızdım oysa,nasıl da özür ve bağımsız bir kadın olma hayallerim vardı.Gerçekten özgür..düşüncesinde,karakterinde..Ben bilim insanıydım..Ben inançlıydım..Güzel ve dinçtim..Hepsi çok uzağa gitmiş gibi görünüyor (du).

Onbeş yaşımda (demiştim daha önce) bu yaşımdan daha fazla olgundum.Kendime de çok haksızlık etmek istemiyorum çünkü başaramadıklarım yanında mesela birikim yapmayı öğrendim,iyi bir çevre edindim .

Aşık oldum,konuşamadım bile.O evlendi ve hiçbir zaman da bilemez.Aşık oldum..Uzaklara gitti ve iki iyi arkadaş olarak kaldık (öyle zannediyoruz)..Herşeye boşverdim,internette "özgür" olarak takıldım ve midem kaldıramadı bir süre sonra..Flört etme ihtiyacı bile sıkıcı gelmeye başladı. Ruh halimdeki değişiklere şaşırıp kalmaktan onları düzene sokmayı düşünemedim bile. İnsanlara odaklanarak yaşamaktan kendi hayatımı ne kadar ertelediğimi fark edemedim...Sevilmek ve kıymet görmek istiyordum ve yeterince çabalamıştım ama ne kıymet ne saygı ne de o istediğim sevgiyi buldum..Geçip giden o arkadaşlıklar geçip giden o ilişkiler gibi hayatımda geçip gitmişti sanki. Durağanlığım,kırgın gülüşüm,içtiğim sigaralar,inatla odamdan çıkmayışım annesine küsen çocuk gibi hayata küskünlüğümdendi. Arada bir kafamı çıkarıp benimle ilgilenecek mi diye beklerken aslında hep o odada bir ceza çektiğimi anladım; benim inadımdan kendi kendime verdiğim bir cezaydı bu ve annemin bundan haberi bile yoktu.

Geçen gün yine internette "herşeyin bittiğini düşündüğünüzde işin içinden çıkma yolları" diye bir galeriye denk geldim ve yazdım her birini..İnsan 31 yaşında hayatını yeniden gözden geçirir mi? Geçiriyor işte..Ben nereye gidiyorum diyor..Çevremdeki tüm tanıdıklar birer birer evlenip çoluk çocuğa karışırken ben şaşkın bir şekilde iç geçirirken kendimi"acaba gerçekten istiyor muyum ki?" diye düşünürken buluyorum.Bir çocuğum olsun istiyorum ;o ayrı ama neden bilmem evlilik fikri çok ürkütücü geliyor..Neden bilmiyorum..

Onlarca kez yazdım ,karar verdim,uyguladım,yapamadım..Yine deneyeceğim belki yine başarısız olacağım ama yine deneyeceğim..Tembellik ve üşengeçlik üstümden kalksın diye de değil,birilerine birşey ispat etmek için de değil..Artık içimdeki kadınlar bu duruma tahammül edemediği için.. Ne olacak,nasıl olacak hiçbir fikrim yok.Denemeye devam...

4 Kasım 2015 Çarşamba

04/11/2015

iş hayatımdaki pek çok aksiliğe,aksi kişiliğe,tacize göğüs germiştim ve beni birşey yıldıramaz sanıyordum ama yanılmışım.Belki geçen zaman,belki savaşmanın verdiği yorgunluk belki de bütün bunların birikmesi beni korkak,ürkek ve savunma mekanizması açık birine dönüştürmüş.Hayatında sorun istemeyen birine dönüşmüşüm ,sorunları çözmeyi seven biri olarak. İş yerimdeki "hiyerarşik(!)" düzen mağduru olarak iki kişi arasında kalmanın bedelini yine ben ödedim. dönek insanlar,alacak-vereceği olmayanlar yani alışverişi olmayan herkes benden elini eteğini çekti.Tamamen yabancılaştırma politikası! Mobbing! (Ama bu işin kuralı buydu ,değil mi?Eğer kabul ettiysen oyunun kurallarını ses çıkarmayacaksın).

Hayatta saf güçten başka herşeyin yalan olduğunu fark ettiğim bir dönemden geçiyorum. Politik olabilmenin  ne denli zor olduğu ve gerekliliğini fark ettiğim gün. Maske takmanın hayat kurtarıcı olduğunu idrak ettiğim bir zaman. Dürüstlüğün ise beş paralık değeri olmadığını gördüğüm zamanlar bunlar. inatla saygı,dürüstlük ve meslek etiğini savunan biri olarak dönüşeceğim kişiyi merak ediyorum.Çoğu erkekten daha fazla erkek olduğumu gördüm üzülerek.

Ve bu sefer ciddi ciddi hayatımda değişiklik yapmak istiyorum.Ani ve duygusal kararları bir kenara bırakıp hayatımın kontrolünü tam olarak ele geçirmeyi. Kazıklanmaktan bıkmış usanmış biri olarak. Yapayalnız bırakılmış biri olarak! Yeniden sıfırdan başlamak zorundayım ;korkuyorum ama bu sefer başka türlü .Bu korku ve hırs daha denetimli.

Hayal dünyasından çıkıp gerçek hayatla yüzleşmem gerekiyor bunun için.Hem fiziksel hem aklımı hazırlamam gerek. Tıpkı bir sınava hazırlanır gibi.Çok çalışmam gerekiyor.Geçirdiğim boş zamanlara şimdi daha çok küfrediyorum.

Derin bir nefes alıp yeniden başlamam gerekiyor.

13 Ekim 2015 Salı

13 Ekim 2015

Depresyon nüksetti. Boşvermişlik ve tembellik geri geldi. Bugün yine kendimi "ne yapıyorsun?" diye sorarken yakaladım. Suç üstü basılma anı muhteşemdi. Arada sırada boşluğa düşsem de durmayacağım kendimi tedavi edeceğim. BUNU YAPACAĞIM! Buraya yazmak iyi hissettiriyor. İnternetten tanıştığım iki adamla birden görüşüyorum ve ikisine de sinir olmaya başladım. Bir iş gezisi uydurdum döndüğümde bu iş de bitecek.Saçma sapan ilişkiler kurmaya da son! Ben bana kıymet veren,saygı duyan ve seven birisini istiyorum! Hastalandığımda yanımda olan,yemek yedin mi diye soran..Uzak mesafeden sonu ne olacağı belli bile olmayan sürekli kafamda "acaba" ların dolaştığı bir çelişki istemiyorum. Bugün eve gittiğimde ilk olarak evimi temizleyeceğim,sonra da uzuun bir banyo... Oturup ders çalışacağım ,yarın da randevularımı ve dil dersine devam edeceğim.

Birileri beni sevsin istemiştim ama sanırım ilk önce ben kendimi sevmekle başlamalıyım!!

28 Eylül 2015 Pazartesi

Normal hayata ve normal insanlara uyum sağlamaya çalıştığım anlardan sıyrılıp molaya her çıktığım anda istinasız kendimi öldürmeyi düşünüyorum!

21 Ağustos 2015 Cuma

küçük kaçamaklar

Biraz macera biraz ilgi açlığı,neyse ne internetten tanışılan bir adam. İşinde gücünde.Konuşmalar,ortak ilgi alanı bulmaya çalışmalar, sanal ortam fingirdemeleri vs vs . Artık nasıl rahat bir izlenin bıraktıysam birkaç gün sonunda sadece yazıştığım adamdan bebeğimler,ruhum,huzurumların havada uçuşması. Neyin neden olduğunu bilerek güzel sözlere kanma isteği..Birkaç günün sonunda malum konuya inceden giriş yapma taktiklerini görme,verilen ara gaz ile adamın içinde sakladığı hayvanı ortalığa salışını görme. Kolaylıklara,hazır kalıp iltifatların, seksin hazır ve nazırlığının bana göre olmadığını keşfetmem.

Kendimi ilgiye aç sanırdım.oysa ki fark etmediğim sabrımın da kalmayışı imiş giden, yok olan ümitlerimle beraber.

Yanında rol yapmadan,kasmadan,modern değil klasik bir flört yaşamanın bile ne kadar büyük bir lüks olduğunu anlamış bulunuyorum.Herkes (çoğu) zamanında aşk acısını çekmiş,maceraya doymuş.Şimdi ya kaçamak yapıyor ya da medeni(!) bir şekilde takılmak istiyor.

Başta internet olduğu için böyle olduğunu düşündüm ama böylesi aslında daha gerçekçi.Yabancılara karşı daha dürüstsün kimi zaman.Hele bir de benim gibi "yargılamam" diyorsan en kuytu köşede kalmış sırlar ,itiraflar bile çıkıyor ortaya.

Bunu birkaç kişinin üstünde denedim gibi bir şey. Birileriyle geyik muhabbeti başlatıp bana asılmalarına izin verdim.İşler daha fazla sarpa sarmadan da ortadan kayboldum(!).Sonuçta:


  1. Olay farklı bir şekilde romantik bir hal almayacaksa konu eninde sonunda sekse dayanıyor.
  2. Olaya geliş için kullanılan cümleler yada sorular çok farklı olabilir ama üçüncü soruda çözüyorsunuz.
  3. İşinin kompetanı olmuş tabiri caiz ise piç herifler inanılmaz çok.Sizi s.ker atar ruhunuz duymaz.
  4. Ne şekilde olursa olsun rol kesmek inanılmaz işe yarıyor.
  5. Ben gerçekten öyle olsam da "deneyimsiz" hanım kızlar inanılmaz revaçta.Arabların bakire kız fantezisi türklerde de mevcut.
  6. Üstteki maddeye ilaveten beyler "öğretici/eğitici" kimliklerini fedakarca kullanıyorlar.Öğüt,tavsiye vereni çok tabi ki danışmanlık ücreti karşılığında :) Daha ne kadar iğrençleşebileceğini Allah bilir.
  7. "A.ına koymak " inanılmaz bir şekilde söylemekten haz aldıkları birşey. Koy koy bitiremediler!!
  8. Hepsi çirkin (yani kıvanç tatlıtuğ un ne işi olur zaten nette diyeceksin ama bunlar çok çirkin). 
  9. Bekar olanları analarının bulacağı kızla evlenir,diğerleri zaten evli/nişanlı/sevgilisi var..
  10. Evli olanlardaki açlık bekarları aratır cinsten. Karısında gördü ya her kadın verir hesabında.Hele bir de karıları bunları gaza getiriyorsa 100 kg luk herif kendini murat boz sanıyor.
  11. Görüntülü seks için dünyayı vaat ediyorlar.Boşuna hırsızlıklar olmuyor yani
  12. Adama köpek muamelesi çekersen gerçekten köpeğin oluyor.Deveyi diken misali ama aynı adamların konuşmaları siktim,soktumdan ibaret oluyor.Böylece şunu da anladım ki sosyal hayatında ağzından bunları düşürmeyen adam bir kadının finosu olabilir!! Veya sertleşme,erken boşalma sorunu var!!
  13. En sapıklar en okumuşlardan çıkıyor gibi geldi.
  14. İnternet gerçek bir fantezi aracı bazıları için.
  15. Bazıları çift hayat sürüyor.
  16. Bir kadın vajinasıyla dünyayı yönetebilir,emin oldum!!

20 Ağustos 2015 Perşembe

30yaş saçmalıkları tüm hızıyla devam ediyor.Çıkış yolu da yok gibi.Ülkem gibiyim;tembel ,umarsız,günü kurtaran..

10 Ağustos 2015 Pazartesi

5 Ağustos 2015 Çarşamba

Bomboş bir gün geçirdim.Hiçbir şey yapmadan.Sadece internette takıldım ve tembellik ettim .Bir de bu aralar internetten evli olduğunu bildiğim bir adamla konuşuyorum.Beni eğitmek gibi ulu bir amacı var.Konuşmak iyi geliyor.Günler boktan geçiyor.
Beni sevsin istemiştim.Çok sevsin.Benim farkıma varsın.Tabi ki olmadı.Ben drama kraliçesi ,ben silik kız tabi ki onun için sadece "tatlı" iş arkadaşıydım. Benimle konuştuğunda "nasıl olur da bu zaman kadar sevgilin olmaz ya?" demesinden bile ümitlenen ama tercümanla çıktığını öğrenince dünyanın tüm yükü sırtına binen yine ben. Beni mi sevecekti. Kız uzun boylu,fit fücutlu,e türk kızının "yasakları" da yoktur.Zaten yabancı;yani çok acımasızca olacak belki ama burada kalmak için bir türk erkeği bulmuş eee daha ne? Adam da bulmuş işte hayatını yaşıyor,yarın birgün evlenir de bu şimdi!!!

Sanırım artık birileri de benim farkıma varsın ,sevsin istiyorum.Sıkıldım insanların yolunda giden/gitmeyen ilişkilerini dinlemekten,düğünlerini görmekten,çift oluşlarını seyretmekten.Etrafıma karşı cool kız taklidi yapmaktan. Tamam ,hayat güzel ve her şeye şükür olsun ama istiyorum işte:(

9 Temmuz 2015 Perşembe

30 biterken

Kötü bir şey bu ya. 31. yaş. Böyle büyük büyük kalın harflerle yazılıyor sanki.Kimse demesin yaş,olgunluk,mutluluk...Kötü bir şey giderek yaşlanıyor olmak.Hele bir de benim gibi içi çocuk kalmışken. Beni bazı konularda olgunluğa ulaştıracak deneyimler yaşamadan 31 miş gibi davranmak üstümde eğrelti durur gibi geliyor.

Geçen yıl alınan kararların bazıları gerçekleştirildi bazıları yalan oldu.Hala bir sevgilim yok ve üçüncü dilimi öğrenemedim. İş yerimdeki (aynı ekipte sayıldığımız) insanlar beni sevmiyor ,tınlamıyor,s.klemiyor (sanırım anlaşıldı) ama bugün gördüm ki seven ve saygı duyan da illa bir neden beklemiyor.Onların bu durumu beni eskiden üzerdi çünkü nedensiz bir şekilde sevilme talebim vardı;artık yok!

Ailem konusunda daha hassaslaştığımı,annemin sözlerine daha çok kulak astığımı fark ettim.istemeye istemeye de olsa yapıp sonrasında da "haaa evet haklıymış" diye içimden geçirdiğimi.Daha çok dua ediyorum.Artık yolunda gitmeyen işler için eskisi kadar delirmiyorum.Çok fazla çalışmıyorum;ne için neye çalışmam gerekiyorsa çalışıyorum.Gereksiz gördüğüm insanlara şirinlik yapmayı bırakmışım.Gereksiz muhabbetlere girmiyorum.Biraz daha politik olmaya başladım. Ailemi kaybetme korkusu çok oldu bu sene,çok korktum.İnsanların ne dediği umurumda olmadan ailemle vakit geçirmekten çok hoşlanıyorum. Ablamı daha çok sevdim. "Mutluyum" demekten korkmamaya çalışıyorum.Aşık olmayı ve istenmenin nasıl olduğunu merak ediyorum ama evlenmek istemiyorum hemen.

Ergen çocuklar gibi konuşmak istemiyorum ama bugün kesinlikle haberi olup da beni aramayan,sormayan kim varsa hayatımdan çıkaracağım. Önemli olmak istiyorum,"daha sonra ararım yeeaa" denilen birisi olmaya tahammül edemem (edemiyorum).

Bu sene (bazı açılardan olmasa da!!!) kendimi bir kadın gibi hissettim! Kadın olmak güzel his!


30 Haziran 2015 Salı

İşin aslı çevremdeki insanlar beni sevsin diye ölürken kederimden çoğunlukla yalnız kalmayı daha çok fark etmiş olmam.Onlar arada sırada çevremde olabilirler ama o kadar!

5 Haziran 2015 Cuma

İnsanlar Değişir-1

       İnsanlar değişmez diye bir şey yoktur.İnsanlar değişir,hatta sizi çok şaşırtacak şekilde yüz seksen derece dönüşleri mevcuttur.Herkes için aynı olmamakla beraber gözlemim bu!
Kadınlar için:

  1. Sevgili yapınca: İradesizleşirler,buldumcuk olurlar,çok vakitleri yoktur,götleri kalkar
  2. Evlenince: Daha önce yediği tüm naneler bir imza ile silinir,bakire meryem ana oluverir,her zaman çok meşguldür,belki de evlenene kadar kırk takla attığı adamdan şikayet etmeye başlar ama insanları da eleştirmekten geri durmaz.Bekar tüm arkadaşlar potansiyel tehlikedir yada sorunludur.Diğer bütün kadınlar orospudur.Hayatları çalışsalar bile evleri,kocaları olur.Çoğu kocasının yanında susan ama gece "yatakta" erkeğini dolduran içten pazarlıklı hürrem sultanlara dönüşür.
  3. Şişmanlayınca: Şişman kadın öz güveni var
  4. Zayıflayınca: Herkese akıl verir,öğle yemeklerini salata tabağıyla sevişerek geçirir,libidosu düşer ama sürekli ilgi çekmek ister.Daha sosyal olduğunu düşünür.
  5. (Haksız,torpille)Mevki sahibi olunca: Çalışmaz,çalıştırır,çalışıyormuş gibi görünür.Herşeye ve herkese muhalefettir.Sürekli yorum yapar,Erman Toroğlu nun dişi versiyonudur.Kendini ezik göstermeyi iyi bilir
  6. (Haklı,çalışarak) Mevki sahibi olunca: Eğer arkasında sırtından tutan bir el yoksa sürekli korku vardır.Bu bir süre her şeye karşı çıkabilen bir insanı susturmaya aptallaştırmaya yeter de artar.Hak ettiği zam yada teşekkürü alamaz.Gün gelip tepkisini ortaya koyduğunda yada doğru olanı yüksek sesle söyleyince de "sinirli" hali yüzünden tepki toplar.Politik olamaz.Gün geçtikçe gerçekten sinirli bir insan olur.
  7. Aldatılan olunca: İçinden bambaşka bir kadın çıkar ;o bile tanıyamaz kendini!
  8. Para kazanmaya başlayan: İkiye ayrılır bu da kendi içinde.Hayattan ödü kopuyorsa harcayamaz (içi gider) ,hep biriktirir. Arkasında baba,koca vs vs varsa çoğunluğu hem şikayet eder hem harcar hem de 20 TL lik fönü 10 TL ye falan yaptırma çabası vardır.
  9. Parayı sonradan görenlerden(!) olunca: Buldumcuk olurlar.Koton altına LCW ayakkabı giyerler.Kombin yapmak,stil sahibi olmak nedir bilmezler.Sürekli bir süzme hali fark edersiniz üstünüzde.
  10. Küçük yerlerin zengini olanlar: Oranın Klopatrası olurlar ama yaşadıkları yere de b.k atmayı ihmal etmezler.Alışveriş için büyük şehirlere gider,orada vakit geçirir.kendi toprağının insanını horlamaya bayılır.
  11. Aldatan kadın olunca: Ya aşık olmuş basireti bağlanmıştır (mazeret değil) yada 1254869 adet sebep üreten ,ağzının üstüne kürekle vurulası bir orospudur.
  12. Tutkuyu keşfeden: Korkusuzlaşır,inatlaşır,tehlikeli olur,bakışları bile değişir.
  13. Yalnızlığı keşfeden: Mutlu oluyorsa daha çok uzaklaşmaya başlar,suskunlaşır.Gülümserken gözlerini aşağıya indirir.
  14. Sıkı bir disiplinle büyütülen: Hayatta kuralları yıkanların,terbiyesiz ve açık olanların,çalışmayıp bir damla ter akıtmayanları görüp çocukluğuna küfreder.
  15. Antisosyal olmaya başlayınca:Gizli bir kıskançlıkla "kendi yaşaması gereken" hayatı başkalarının yaşadığını gören ama basireti bağlanan,sosyal olarak tembelleşmeye başlayan kadın olur.Kendinden başka herkes suçludur.
  16. Akıllı olduğunu keşfeden: Değişir! Herşeye ve herkese rağmen korkusuzsa ve aldırmazsa nefret edilen biri olmayı başarılı olabilir.Ancak gelişmeyen bir karakter ve yüksek egosu varsa sadece başarılı görünür;bir süre sonra "sürtük olma becerisi"(gerçek anlamda) sahip olduğu beşeri yada fenni zekanın önüne geçer. Korkuyorsa hayattan ve içindeki herşeyden belki,bir ihtimal zamanında birileri tarafından görülür ve takdir edilir ama bununla kalır ve unutulur gider!

20 Mayıs 2015 Çarşamba

20.05.2015 Tedavi süreci

Kendimi sürekli eleştirmek yerine yaptığım iyi şeyleri de yazayım da bana biraz teşvik olsun.Dün sabah o kadar sıcağa ve baş ağrısına rağmen öğleye doğru resmen içimdeki tembellik denen şeytana baş kaldırıp evimi temizledim.Sildim,süpürdüm,düzenledim ve hatta çarşıya çıkıp işlerimi halledip bitirdim. Sıcak çarpması olmayaydı iyiydi:( Akşam baş ağrısı ve midemde olmayanları kusmakla geceyi noktalamış oldum. Ancak mutluyum! Kendime verdiğim bir sözü yerine getirmenin gururu bu. Önemsiz gözükebilir ama bunlar ufak tefek şeyler ve yapmadığın zaman büyüyüp hayatını ele geçiren kocaman bir hiçliğe dönüşüyor.Muazzam bir boşvermişlik  seni tembelliğin diğer safhalarına çekiyor ve yan etkileri ortaya çıkıyor.
1-) İlk önce umursamaz oluyorsun (oldum), sonrasında drama kraliçesi olmaya başlıyorsun (oldum) ;herşeyi ve herkesi suçluyorsun (yaptım).
2-) Senin dışında gelişen hayat sana ulaşılmaz geliyor ve gerçekten ulaşamayacağın şeyleri istemeye başlıyorsun (yaptım).
3-) Ulaşamayınca sistemi suçluyorsun (suçladım).
4-) Okumadığın için bol keseden sallıyorsun,konuşmaların ve cümlelerin başkalarının cümleleri oluyor,kendine ait fikirlerin olmuyor.
 5-)En küçük bir iş bile sana zulüm gibi geliyor ve her aşamasında şikayet ediyorsun (ettim).
6-) Başkalarını suçluyorsun yine.
7-) Hiçlik duygusu her yanını sarıyor.
8-) Kendini değersiz hissediyorsun.
9-) Kendine bakmadığın için çirkinleşmeye başlıyorsun.Güzel ve sağlıklı olan her şey gözüne batıyor,kıskanıyorsun(kıskandım).
10-) Ertelediğin planlar yüzünden kendine öfkelenmeye başlıyorsun.
11-) Yanlışların artıyor ve sen sorunu yine hayata ve insanlara yüklüyorsun.
12-) En ufak şeyler seni çıldırtmaya yetiyor.
13-) Sağlığın bozuluyor.
14-) Sosyal medyada var oluyorsun.
15-)  Hayatın gerçekleri yerine izlediğin uyarlama filmlerdeki kadın kahraman olmak istiyorsun.     16-) Gerçeklik ve sanallık birbirine karışıyor.
17-) Kahve ve sigaranın dibine vuruyorsun (benim gibi).
18-) Her şeye ağlamaya başlıyorsun.
19-)Evinin (güvenli kalenin) dışına çıktığında hayat seni korkutuyor.                                                20-) Sorumluluk almaya çekinir oluyorsun.
21-)Kendine güvenin yerlerde sürünüyor.
22-)Atalet duygun yok oluyor.

Hastalık bu! Ciddi anlamda bir hastalık.İnsanın sadece ruhani açıdan değil,akli ve fiziki açıdan da felce uğratan bir hastalık.Ben yavaş yavaş da olsa bu yaşımda yakalandığım bu hastalıktan kurtulmak için adım attım. Umarım eski durumuma dönmem çünkü şu anda kendimle gurur duyuyor ve kendime güveniyorum ve bu his MÜKEMMEL:))

18 Mayıs 2015 Pazartesi

İç hesaplaşmalar vol.124684720000

Eveeet yine iç açıcı bir yazı ile haftaya başlıyorum(!).Yine full kahve,sigara ve tembellikle geçen harika bir hafta sonu idi.Ne spor,ne diet,ne ev temizliği ne de planladıklarım dahilinde yapılan bir iş. İnternette izlediğim filmler,olmak istediğim kadınları seyretmek ve bunları yaparken dışarıdan sipariş edilen kuşbaşı servisi mideye indirmek.Sayılamayan bardaklar dolusu kahve ve birkaç pake sigara.Kuaför randevumu kaçırdım,çarşı işlerimi erteledim,evi bile temizlemedim.Miskinlikle perçinleşmiş hayatım muhteşem.

Ablamı gördükten sonra kendimden utandım. Gerçekten utandım ama öyle böyle değil.Mutfak dolapları düzenli;bende ise bir gözünde tarihi geçmiş diet krakerler ile sarımsak döveceği bir arada ve kirli kurulama bezleri var ,elbise dolabında her şey özenle katlanmış, buzdolabı kokmuyor bense daha dün gece yarısı artık bir haftalık tenceremi patlama ihtimaline karşın kaldırıp döktüm ve yıkadım (o tencereden bir hayır gelir mi artık onu da bilemiyorum).Her şeyi,hayatı yaşadıkları tüm zorluklara rağmen bir aradaydı.Ben ise ufak trajediler yaratıp muazzam tembelliğimi ve umursamazlığımı bununla örtbas etmeyi başarmışım.Bak bu çok basit gelebilir ama evim bile pis benim işte.Yani düzenlemeye bir yerden başlayıp daha da önemlisi bunu devam ettiremiyorum.Çok kabaca olacak ama götüm yemiyor.Genelinde de hayat için kendim yaşayamadığım için de çevremdeki hayatları incelemek ve hunharca eleştirme lüksüm var;kendimde bu cüreti görüyorum!!

İnsanlara suç bulmamalıyım.Benim derdim ilk önce kendimle kendi yaşantımla,kendime saygı duymayışımla.Bunu önlemeye çalışanlar yada nedeni bile olmasa benimle her an kavga etmek isteyecekler olacak ama bunu hayatımın her anı pişirip pişirip öne süremem ki.Ben de herkes kadar kötü,yalancı yada dedikoducu olabiliyorumONLAR YÜZÜNDEN  artık işlemiyor işte;bunu ben bile görüyorum!Türkçe meali sana ne milletten sen kendi işine bak! (Ama artık yap bir zahmet yaşın 30 oldu).

Dün seyrettiğim filmde başka bir kadın için söylediği gibi  bayan Roosevelt in "O tüm cephelerde kazandı.Bir asker,bir diplomat ve bir kadın olarak". Acılar,sancılar hep var.bilmediğim bir şekilde hep hüzünlüyüm ve belki de bir hastalık bu bilemiyorum ancak hayatımın kontrolünü elime almazsam bir yerde çok fena duvara toslayacağım bu kesin.

Umarım yapabilirim...

11 Mayıs 2015 Pazartesi

11/05/2015

Çok değiştim ben.Kabul,herkes değişiyor ama böyle ve bu kadar çok olmayabilirdi belki de. Bana gerçekten huzursuzluk veren insanlardan uzak durmaya başlamışım.Sadece çevremde insan olsun diye artık kimseyi çekmediğimi fark ediyorum.Politik olmakta fayda var ,evet, ama nereye kadar?

Çoğu kişi de benden haz etmiyor artık,farkındayım.Ancak iyi niyet adı altındaki gizli meraklar,şaka adı altındaki iğnelemeler ve samimiyet adı altındaki laçkalaşma artık benim kaldıramadığım noktada.Herkes istiyor ki kimse ayağıma basmasın o yüzden de herkesle iyi geçineyim derdi var ama ben yapamıyorum artık.Belki de bu yüzden ne iş anlamında iyi bir yönetici (iyi bir yönetici olmanın kuralı bu mudur onu da bilmiyorum ama gördüğüm yöneticilerin ortak özelliği buydu) ne de çevremde aranılan bir insan olacağım.

Bu aralar sıklıkla iş konusunu düşünüyorum.Ailem ve kimi arkadaşlarım "ne olmuş piyasa durgunsa bırak onlar seni kovsun ne çıkacaksın" diyor.Bazen ben de aynı düşüncedeyim ama bir yandan da paslanıyormuşum gibi geliyor.Özellikle de burada. İşlerin bu noktaya gelebileceğini düşünmedim hiç.Birkaç gelen teklife de ben sıcak bakmamıştım çünkü yok yere (her anlamda) sıfırdan başlamak gerekiyordu.

Bu aralar kafam yine karışık!

7 Mayıs 2015 Perşembe

İstiyorum istiyorum ortaya karışık bir model istiyorum

Yazmalara doyamadım.Dilim şişmiş derler ya.Benim de ellerim açıldı yazdıkça yazasım var.Ne kadar saçma,bunalım,atarlı yada buram buram ergenlik koksa da yazıcam işte!! (blog benim sayfa benim,hiç yani)

Düğün sezonuna bir ay kala birkaç elbise bakma ve trendyol dan alınan (yine ikisi defolu o yüzden öyle ucuz) yazlık elbiselerime bakarken bilinen gerçeklik beyan oldu bu sefer. O nasıl bir göbek öyle , o göğüslere silikon mu yaptırdın (gerçi kızlar pek bi beğeniyor ama ,maşallah diyelim) ya bir de Türk kızı genleri işte ,yarabbim o bacaklar nasıl öyle kalınlaşıyor.Ben kim tualet (böyle mi yazılıyor?) giymek kim? Acilen acilen fit bir vücuda kavuşmam lazım. Tabi yedim kuşbaşıları,içtim hazır kahveleri üff çok kötü oldu bu. Kıçımı başımı biraz düzene sokma sırası geldi geçiyor. Balık etli kadın candır diyenin ağzına kürekle vurayım.

Sırayla şöyle bir şey istiyorum:

1) Miley Cyrus göbeği

Kendini uyuşturucuya verip götü başı dağıtmadan önce pilatesle düzleştirip hafif kaslı o süper görüntü.Efeniiim aşağıda görseli budur (bi kot bi tişört den alınmıştır resimler orjinal uğraşamam.Zaten orada görüp görüp deliriyoruz ya neyse o da ayrı)
 

2) Kim orospusu gibi çıkık ve Rihanna sürtüğündeki gibi kalkık bir popo (Allah tan popom düz değil,çok şükür yarabbiiim)




3) Emma Watson da beni gıcık eden bir şeyler (şımarık gibi) var ama yine de bir sempatiklik var .Amaan mikeyim sempatikliğini bana onun kıvrımlı beli ve ne kalın ve kaslı ne de çok sıska olan o biçimli bacakları lazım :) küçük hanım yoga yapıyormuş hem de lisanslı (peh peh)




4) Bir tutam da Venassa nın omuzlarından olsa hayır demem :) (Keşke ısmarlama olsa ya süper olmaz mıydı?)




5) Son olarak tabi ki ne çok büyük ne de çok küçük Megan Fox bicikleri ( Resim bulayım derken kadının tüm resimlerine ağzım açık baktım.Ben kadınım lan; ben bakıyorsam yazık erkek milletine valla) .Yalnız karıda da nasıl bir ten var öyle Allah bağışlasın gözüm yok tabi de (bal gibi var) o kenafirde olacağına bende olsa ya (zenginin malı züğürdün ağzına sıçarmış ) .Sigaradan galiba süzgeç gibi bizim cildimiz :((



Saçma sapan atarlanmalar

Sen çalış çabala üniversite bitir,dil öğren,master tırıvırısına gir,millet her şeyini torpille hallederken "yokluktan" sadece çalışarak elde etmek zorunda kal. Sonra en firmaların birinde "en" pozisyonlardan birinde çalışmaya başla,çok geçmesin yine bir kriz olsun ve Allah ın her günü "acaba ben de kovulur muyum?" diye düşünerek geçir.İş yok çünkü kimseyi kandırmayalım. Girdiğim sınavlardan da bir bok çıkmadı.Bunun nedeni de biraz bıkmış olmam sanırım.Ömrüm sınav,test,mülakatla geçti ve en iyi sonuçları almama rağmen ve daha önemlisi garanti olacak "iş"ler yine yine yine torpilliler yüzünden olmadı.

Çok zeki veya akıllı olmak bir bok bir sik etmiyor (affedersin günlük)! Güzellik,alımlılık,çekicilik (adına ne deniyorsa) , aileden gelen güç yada para .Evet ,işte önemli olan bunlar. Yok kendini bilmekmiş,yok erdemmiş,yok dürüstlük,iyi niyet.Hepsinin koydular (ama ağızlarında sakız ederler o ayrı). Yemediği bok kalmayan karılar/kızlar bakire meryem ana gibi geziniyor.Bak daha önce de bahsettim bundan;demek ki sinirim geçmemiş.Motto şu: Gencim,güzelim (ve paralıyım,güçlüyüm vs vs) ,seni üzerim.

Şimdi kendime de bok atmak yersiz olur.Ben akıllıyım bir kere,becerikliyim ,hem de çok.Çok zor işleri bir arada yürütebilirim,aylık milyon dolarları bulan paraların hesabını yapar,gider çatır çatır da anlatırım ne neden oldu diye.Hitabetim iyidir;istedim mi çok güzel yazı yazarım. Şu sıralar çok tembellik ettiğimden paslandım ama ingilizcede (akademik anlamda) çok akıcı konuşur yazardım. Biraz agrasif ve soğuk olduğum doğrudur ama bilerek, isteyerek, hesap yaparak insani ilişkilere girmedim hiç ve sana birşey söyliyeyim günlüğüm aşk (yada flört işte) ilişkilerinde çoğu kadının "ya bu çocuk bana ne verebilir ki?" yada "anlaşmak çok önemli ama o benimle anlaşamıyor(??!!! Yani herif benim lafımı dinlesin) cümlelerini o kadar duydum ki.Alttan alta sistemli çalışıyorlar ama instagramda,twitter da "kıymetimi bilmeyenler başka evrene " diyebilecek kadar da orospu çocuğu (tekrar affedersin).

Yalan yok.Ben de olmak istedim,gerçekten ama olmadı işte.Üstümde durmadı.Neden biliyor musun? Çünkü ben ne güzelim,havalıyım,ne zengin ne de popüler. Ben sadece benim! Ben paramı kıyafetlere (internetten %70 indirimle alınan defolular sayılıyor mu?) harcayamıyorum yada arabam bile yok en basiti çünkü korkuyorum ya parasız kalırsam diye.Her gün bir yerlere çıkamam yada süslü aktivitelere katılamam.Belki de memur çocuğu olduğumdan ama çocukken sürekli burs parasıyla geçinmeye çalışıp anneden,babadan para istemeye utanan kız korkar parasızlıktan. Benim üç-dört yılda biriktirdiğim para ile doğru düzgün bir şey alınamaz ve hala biriktiriyorum.Üniversitede giydiğim kazaklarımı bile giyiyorum hala.Asla bozulmadıkça telefon,beyaz eşya almam.Kozmetik adına bir iki şey alınca içim acıyor.Bazen "sev kendini" bunlar da senin için  diyerek içimi rahatlatmaya çalışıyorum ama bir şeyler uymuyor.Hayat geçip gidiyor ve benim içimde bir şeyler hep uhde kalacak.Şimdi diyeceksin ki " e karar ver" o zaman ," hayat senin" yada " hiç bir zaman para yeterli olmayacak ama sen idare etmesini bileceksin" ama öyle değil işte. Çok şükrediyorum;bir çok kişinin sahip olamadıklarına sahip oldum ve belki bunları yazmak çok ikiyüzlü bir davranış ama istiyorum işte. Hiçbir şey düşünmeden bir süre para harcayıp gezip tozmak,sevgilimin olması,istediğim ne varsa korkmadan yaşamak, birilerine yada bir şeylere zorunlu katlanmamak. Ergen kızlar gibi mızmızlanıyor muyum yoksa? Zamanında "zamanı gelince ben de sahip olurum" dediğim şeylerin zamanı geçiyor ve ben onlara sahip değilmişim gibi geliyor (bunları yazarken bile "bunları yazıyorum ama başıma bir iş gelecek,sevdiğim birine bir şey olacak o zaman göreceksin kaybetmeyi diye düşünmüyor da değilim)

Çok mu şey istiyorum?

07.05.2015

Değişimi hemen istemek yada en azından öyle olacağını zannetmek büyük bir yanılgı ve inanılmaz bir naiflik örneği;hele 30 yaşına geldiyseniz.

Gözlemlediğim bir şey var onu yazmak istiyorum. Benim gibi otuzuna gelmişler ve hadi artı beş yaş diyelim;evli,çocuklu yada bekar olsun fark etmiyor, çoğu hala bir ergen gibi davranıyor bence. Zamanında zaten dilde olan idealizm tamamen çürümüş veya sadece bir propaganda aracı olmuş,para "güvence" den çok "hayatımı nasıl daha fazla ihtişamlı gösterebilirim" in aracı olmuş. Tıpkı lise çağında var olan gruplaşmalar ve konuşmalar görüyorum. Yetişkin birey olma sanırım biraz daha farklı bir durum ve o da gördüğüm kadarıyla kırklı yaşlarda başlıyor çünkü "yaşlılık" korkusu baş gösteriyor. Belki de otuzlar son gençlik demleri olduğundan mümkün olan tüm saçmalamaları yapma hakkı görülüyor;bilemiyorum.Bildiğim çok sinir bozucu olduğu! 

28 Nisan 2015 Salı

Dönüş (kuzu kuzu)

Yeniden merhaba,
Tam kürkçü dükkanı gibi oldu.Korkup kaçıp sonra tıpış tıpış dönme ihtiyacı.
Bu sefer farklı bir şey denemeye karar verdim. 30. yaş tıpkı yeniden ergenlik gibi. Sürekli olarak kendini ve hayatı sorgulama durumu ortaya çıkıyor ve bence bu her 15 yılda bir gerçekleşen bir durum.

Uzun bir süredir kendimi epeyce saldığımı ve bir ergen gibi davranmaktan çıkıp bir birey gibi davranmaya başlamak gerektiğini inatla inkar ediyor(d)um. Bu aralar zaman zaman kendimi yine dipte hissetsem de daha iyi olduğum zamanlar artıyor. Dün facebookta depresyonla ilgili beş dakikalık bir video izledim.Depresyon ve benzeri hissi türevleri bir kara köpeğe benzetmiş.Bizi hayattan,mutlu olma fırsatından,seçeneklerden uzak tutan bir kara köpek.Aslında bu kara köpeğin hiç bir zaman yok olmayacağını ancak onun devasa bir köpeğe dönüşüp üstümüze oturması yada küçük,sevimli, arada sırada baktığımızda bizde tebessüm uyandıran bir yavru olarak kalmasının elimizde olduğu ile ilgili. Anahtar cümle aslında bir zamanlar okuduğum bir kitaptaki ile aynı: ÜŞENME,ERTELEME,VAZGEÇME (Prof.Dr. Ali Fuat Başgil-Gençlerle Başbaşa). O duygu geldiği anda ,kişisel atalet duygusuna yenilmeme. Dün ve ondan önceki günler yaptım bunu.İşin aslı bugün canım eve gidince yine dışarıdan yemek ısmarlayıp internetten bulduğum bir film  karşısında yemek ve ardından kahve-sigara ikilisi ile geceyi noktalamak.Ancak yapmamak niyetindeyim Teee zamanında bir program yapmışım ;ilk 15 gün bu uygulanacak diye.Şimdi onu yeniden yapıyorum.

Bunu bir yere,bir kişiye söylemem lazımdı.Doğru düzgün arkadaşım yok;yani şu içini tamamen dökebileceğim. Ailem de olmaz.O yüzden ben de buraya anlatıyorum işte.

Şimdi tartı 55-56 kiloyu gösteriyor boy da 1.60 falan olunca çok hoş değil.Bacaklarım kalın ve göbeğim çıkıyor hafiften.Sigarayı azalttım ama Allah kahretsin başladığım güne .Bir şey söyleyeyim mi tamamen ALIŞKANLIK. Gazete okurken,kahve içerken,çay içerken,çerez yemişsem,bir konuda birisi ile konuşuyorsam yada en basiti film izlerken o zıkkım ağzımda yada elimde olacak. Yaa çok enteresan!!! Sinir oluyorum kendime ama aslında olmamalıyım çünkü bu normal. Bir de kendime biraz daha değer vermeye karar verdim. Bana biraz kibar davranıyor yada yılışıyor diye saçma sapan insanlardan hoşlanamam ; kendime bunu yapamam.Arkadaşlar yada işte çevre için de böyle.Neden bilmiyorum ama benimle konuşsunlar,beni sevsinler diye sanki şaklabanlık yapıyorum ama aslında bildiğin saçmalıyorum. Gelmezlerse gelmesinler,sormazlarsa sormasınlar.Hayatımda daha önce onlar mı vardı?? Neyse ya böyle işte.O programı uygulayabilirsem zaten hobaareeyyy çalsın sazlar:)

Galiba siktir çekebildiğin gün biraz daha özgür oluyorsun.